Diz protezi ameliyatları 1968 yılından bu yana uygulanmaktadır. Fakat normal diz protezinden ayrı olarak son dönemlerde bir de kısmi diz protezi de uygulanmaya başlanmıştır. Burada bilinmesi gereken ise genel olarak diz protezi hakkında hemen herkesin az veya çok bilgisi olmasına rağmen kısmi olarak uygulanan diz protezi cerrahisi hakkında hastaların net olarak bilgisi olmamasıdır. Kısmi diz protezi hakkında bilgi vermeye başlamadan önce şunu bilmenizi isteriz ki diz protezi ameliyatları alanında uzman olan cerrahi hekimler tarafında yapılmalıdır.

Kısmi Diz Protezine İhtiyaç Duyulan Durumlar

Kısmi diz protezi diğer yapılan diz protezinden ayrı olarak dizin sadece aşınmış veya tahribata uğramış olan bölgesinde yapılmaktadır. Burada aşınma veya tahribattan etkilenmemiş olan kıkırdak koku ve menisküs ise tamamı ile korunmaktadır. Bu teknik ise son olarak geçtiğimiz 15 yıldan bu yana popüler bir seviyede yükseliş göstermektedir. Bunun nedeni ise 15 yıldan bu yana implantların ve teknolojinin hızlı bir seviyede gelişmesinden kaynaklanmaktadır. Hekimler ise bütün diz protezi olmasına karar verilen hastaların yüzde on veya on beş gibi bir kısmını kaplamakta olduğunu ifade etmektedir. İyileşme süreci daha hızlıdır. Hastanın normal hayatına daha hızlı bir süre zarfında döndüğü görülmektedir. Bu sebepler ile diğer tam diz protezi ameliyatına oranla daha avantajlıdır.

Kısmi diz protezi ne demektir? Diz eklemi toplam da üç ana bölümden oluşmaktadır. Bu üç ana bölümde ayrı olmak şartı ile aşınma görülmektedir. Genel olarak ise dizin iç kısmında artroz denilen aşınma sık bir şekilde görülmektedir. İşte burada kısmi diz protezi dizin sadece aşınma olan bölgesine uygulanmaktadır. Aşınma olan eklem yüzeylerin de karşılıklı veya tek yönlü olmak kaydı ile metal veya kobalt gibi maddelerden üretilen yahut polietilenden üretilen protezler yardımı ile kaplanarak ağrısı olmayan ve daha rahat bir diz hareketine sahip eklem oluşturulmaktadır. İşte bu işleme ise kısmi diz protezi denmektedir. Kısmi diz protezinin uygulanmasın için ise ilk şart olarak eklemin iç kısmında sadece bir nokta da aşınma veya tahribat olmasıdır. Ayrıca diğer taraf menisküs ve diz bağlarında da herhangi bir sorun olmaması gerekmektedir.

Bu protez cerrahisinden yararlanma durumu ise şu şekilde açıklanmaktadır. Eklemler oluşan aşınmanın diz ekleminin tek bir bölgesinde olması halinde ayrıca kilo olarak aşırı derecede şişman olmayan ve bacak yapısında herhangi bir yamukluk olmayan kişilerde bu işlem olumlu sonuç verebilmektedir. Genel olarak ise diz bağlarında hasar olmayan ve yine dizin diğer kısmında bulunan menisküs ve kıkırdak durumu iyi olan kişilerde uygulanmaktadır. Yine aynı romatizma gibi rahatsızlığı olan hastalarda bu işlemin yapılması uygun değildir zaten kişi kendisi istese dahi hekim bunu tercih etmeyecektir. Yine dizin tek bir bölgesine bağlı olarak bulunan kemik dokularında gerçekleşen kemik ölümlerinde de bu uygulama yapılabilmektedir. Elli yaş ve üzeri olan hastalarda uygulanması tercih edilirken, 65 ve daha da ileri yaşta bulunan hastalarda nadiren tercih söz konusudur.

Kısmı diz protezi ameliyatının yapılış şekline bakılacak olursa eğer ameliyattan birkaç gün öncesinde gerekli olan tetkikler yapılmaktadır. Bu sebep ile ameliyat günü de hastaneye yatmanız yeterli olacaktır. Fakat ameliyat günü hastaneye yatmanız durumunda ise 2 veya 3 gece hastanede kalmanız gerekmektedir. Kısmi diz protezi ameliyatı dizinizin üzerinde açılacak olan 10 veya 12 santimetrelik bir kesi yardımı ile gerçekleştirilmektedir. Burada açılan kesiler yardımı ile iki metal parça arasına yerleştirilen ve polietilen maddeden üretilen plastik ve benzeri olan maddeler kullanılmaktadır. Burada kullanılan implantlar ise ameliyat esnasında bu işlemi uygulayan cerrahi hekim tarafında dizinizin boyutlarına uygun olarak seçilmektedir. Burada bilinmesi gereken bir diğer nokta ise protez yerleştirilirken çimento olarak adlandırılan kemik dokusuna uygun ve zarar vermeyen bir madde kullanılarak protez diz kemiklerinize uygun bir şekilde yerleştirilmektedir. Çimentosuz protezler de vardır fakat daha nadiren uygulanmaktadır. Ameliyat süresi yine hastadan hastaya değişmek koşulu ile ortalama olarak bir saat ile bir buçuk saat arasında değişmektedir. Ameliyat sonrasında oluşacak olan şiddetli ağrıların kontrolü ve ağrının daha aza indirilmesi amacı ile belden yani epidural olarak kullanılan ve kemiklerinize damar yolu ağrı kesici uygulaması yapabilmek için ağrı pompaları yerleştirilmektedir. Yine ameliyat sonrasında hastanın ağrılarını minimize etmek amacı ile ameliyatlı bölgeye lokal olarak anestezi uygulanmaktadır. Bu olay ağızdan alınan ilaç tedavisi ile desteklendiğin de kişide herhangi bir sorunu görülmemektedir. Ameliyat öncesi dönemde kişinin herhangi bir şekilde kansızlık sorunu yoksa ameliyat esnasında veya sonrasında kan nakil işlemi gerekmeyecektir.

Ameliyat sonrasında ise iyileşme süreci şu şekilde gerçekleşmektedir. Ameliyat günü akşamında bacağınızın üzerinize tam olarak yüklenerek yürümeye başlayabilirsiniz. Diz hareketlerinde kişide herhangi bir kısıtlama olmamaktadır. Fakat genel olarak hekimler ilk olarak birkaç hafta değnek veya yürüteç yardımı ile yürümenizi önermektedir. Hastadan hastaya değişmek koşulu ile ağrılarınızın hissi de farklılık gösterecektir. Hasta ameliyat sonrasın da 2 -3 haftalık dönem geçtiğin de bağımsız olarak sokağa çıkabilmekte ve araç kullanabilmektedir.