Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları
Diz eklemi; öndeki kemiğin (uyluk), bacak ve dizin...
Temmuz
Kireçlenme veya artrit diz eklem kıkırdağının parlak ve pürüzsüz yapısının bozulması ve eklemin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Kireçlenmelerde kıkırdakla beraber menisküslerde yırtıklar, kemik çıkıntıların oluşumu da genellikle birlikte olur. Kireçlenen dizde ağrı başlar. Zaman içinde eklem hareketleri kısıtlanır ve kireçlenme ilerledikçe bacaklar eğrilmeye başlar.
Kireçlenmede hastalar öncelikle ağrıdan yakınırlar. Ağrı başlangıçta uzun ayakta kalındığında, yürüyüş sonrası başlar, dinlenince ve basit ağrı kesicilerle geçer. Zamanla ağrı daha kısa aktivitelerle başlar ve daha uzun sürer. Basit ağrı kesiciler etki etmemeye başlar. Daha da ilerleyince ağrı sürekli bir hal alır ve hiçbir ilaç ile kontrol edilemez. Ağrıyla birlikte hastaların hayat standartı düşmeye başlar. Hastalar önce uzun yürüyüşler gibi aktivitelerini azaltır. Zamanla hastalar alışveriş, dost ziyaretlerini yaparken zorlanmaya başlar. En ileri dönemlerde hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile güçlükle giderirler.
Dizde kireçlenme diz kapağı kemiğinin altında veya ana eklemde (uyluk kemiği ile kaval kemiği arasındaki eklem) veya her ikisinde de olabilir. Diz kapağı altındaki kireçlenmeleri belirgin hastalar düz yolda yürürken yakınmalar nispeten daha az iken, merdivenlerde, oturup- çömelip kalkarken belirgindir. Ana eklem sorunlarında ağrı ayakta kalındığında ve yürüyüş sırasında belirgindir.
Kireçlenme ilerleyici bir hastalıktır. Yakınmalar zaman zaman azalır veya geçerse de yıllar içinde problemler artacaktır.
Kireçlenme tanısı doktorunuz tarafından anlattıklarınız, ayakta çekilen diz röntgenleri, diz kapağı röntgenleri ile konulur. Başlangıç dönemlerindeki kireçlenmelerde MR incelemeler de yararlıdır. Şunu asla unutmamak gerekir; hastaların şikayetleriyle röntgen bulguları her zaman uyuşmayabilir. Bazen röntgenleri çok kötü olan hastaların ağrıları az iken, çok şiddetli ağrıları olan hastalarda röntgenler nispeten iyi olabilir.
Kireçlenmede tedavi hastanın radyolojik bulgularına değil şikayetlerine yönelik planlanmalıdır. Hastanın ağrısını geçiren ve hayat standartını düzelten en basit tedavi en doğru tedavidir denilebilir.
Başlıca uygulanan tedaviler;
Hastaların ideal kilolarına inmesi dize binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır. Kilo verirken bir iyetisyen kontrolünde kilo verilmesi önerilir. Uygulanan diyetlerde uzun sürede yavaş kilo verilmesi önerilmektedir. Unutmayın ayda 1 kilo vererek 2 yılda 20 kilo zayıflayabilirsiniz. Kireçlenme gibi uzun dönemli bir hastalıkta buna zamanınız vardır.
65 yaş üzerinde diyet teorik olarak önerilmez. Ancak sıkı bir tıbbi kontrol altında çok yavaş kilo verdirilen diyetler kullanılabilir.
Kireçlenmesi olan hastalar yürüyüş yapabilir. Bu konuda kimi doktorlar yasak uygularken kimi doktorlar yürüyüş önermekte ve hastaların kafaları karışmaktadır. Burada en önemli kriter ağrıdır. Yürüyüş sırasında ve sonrasında ağrı yapmayan mesafeleri her gün yürüyebilirsiniz. Ağrınız oluyorsa da kesinlikle zorlamayın.
Ağrı kriteri bütün sportif aktivitelerde geçerlidir. Örneğin dizinde kireçlenmesi olan kişiler ağrı yapmadığı sürece tenis, golf gibi sporları yapabilirler. Ağrı yaptığı zaman aktivitelerinin süresini azaltarak yapmaya devam edebilirler.
Eğer sportif bir aktivite yapmak istiyorsanız ya da yürüyüş yapamayacak kadar ağrınız varsa salon bisikletleri çok etkili bir egzersiz aletidir. Salon bisikletinizi seçerken klasik bisiklet modeli yerine pedalın oturma yerinin önünde olduğu modellerin seçilmesi hem daha ileri yaşlarda da kullanma olanağı verir hem de bel sorunları olasılığını azaltır.
İlaç olarak ağrı kesiciler ilk tercihlerdir. Parasetamol, aspirin gibi basit ağrı kesiciler başlangıçta son derece etkilidir. Romatizma ilaçları ( non- steroid antienflamatuar ilaçlar) iyi bir seçenektir ve bir çok aşamada hastanın ağrılarını kontrol eder. Yalnız bu ilaçların mide üzerindeki yan etkileri uzun süreli kullanımda sorun çıkarabilir.
Dizde şişme belirgin değilse kireçlenmeleri olan hastalar kaplıcalardan ve sıcak uygulamadan yarar görürler. Dizde şişme veya dahili problemleri (kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon vb.) olan hastalarda kaplıca ve sıcak uygulaması uygun olmayabilir. Bu durumlarda doktorunuza danışın.
Son zamanlarda kıkırdak aşınmasına bağlı eklem sorunlarında - kireçlenmeler- yeni cerrahi tekniklerle birlikte diyet destekleri oldukça popüler olmuştur. Glukozamin vücutta doğal olarak bulunmaktadır ve eklem kıkırdağının biçimlenmesini ve onarımını uyarır. Kondroitin sülfat da benzer biçimde vucutta bulunan ve eklem kıkırdağı oluşumunu bloke eden enzimleri azaltan bir maddedir. Bu maddelerin hayvanlardan elde edilen türevleri yaygın olarak satılmaya başlanmıştır.
İnsanlar bu ilaçları kireçlenmelere bağlı yakınmaları azaltmak için yıllardır kullanmaktadırlar. Ağrıyı azaltmak ve kıkırdak onarımı üzerinde yararlı etkileri gözlenmekle birlikte bu konuda yeterli araştırma henüz yoktur.Ayrıca satılan preparatların çoğunda etki için yeterli madde bulunmadığı da bir gerçektir.Bu konuda bir karar için aşağıdaki rehberin izlenmesinin yararlı olacağı düşüncesindeyiz.
6. Eklem İçi Kayganlaştırıcı Sıvı Enjeksiyonları
Bu yöntem en basit şekilde diz eklemine enjeksiyon yaparak menteşeleri yağlamaya benzer bir etki elde etmek olarak açıklamak mümkündür. İşlem hyoluronik asit preparatlarının eklem içine enjekte edilmesinden ibarettir. Hyoluronk asit doğal olarak eklem sıvısının elementlerinden biridir. Bu madde eklemi oluşturan kemiklerin yumuşak bir biçimde diğeri üzerinden kaymasını ve eklem yük aktarımı sırasında şok absorbsiyonu sağlar. Hyoluronik asit preparatlarının eklem içinde kıkırdak oluşumunu arttırdıkları iddia edilmektedir. Ancak bu konuda henüz kesin kanıtlar yoktur. Osteoartritte -kireçlenme- eklem içinde bu madde normal yoğunluğundan aşağı seviyelere iner.Bu sıvının enjeksiyonu diz osteoartritinde bir tedavi seçeneğidir.
Diz osteoartritinde tedavinin ilk amacı ağrıyı ortadan kaldırmaktır. Normal olarak ağrı kesiciler -ibubrufen, diclofenac gibi- ve fizyoterapi kullanılmakta, zaman zaman lokal ağrı kesiciler teaviye eklenebilmektedir. Bu tedaviler bazen yetrsiz olmakta zaman zaman da yan etkileri ortaya çıkmaktadır. Bu durumda alternatif tedavi yöntemleri ve cerrahi yöntemler devreye girmektedir.
Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları bazı hastalarda ilaç ve fizyoterapi ile giderilemeyen ağrıları gidermek mümkün olmaktadır. Horoz ibiği ve sentetik olarak üretilen iki farklı preparat vardır. Yumurta ve kümes hayvanı ürünlerine allerjisi olanlarda sentetik preperat tercih edilmelidir.
Diz eklem sıvısında artış varsa hyoluronik asit enjeksiyonu öncesi artmış sıvı alınmalıdır. Tek defada gerekli madde verilebilirsede genellikle 3-5 defada işlem tamamlanır.
Kısa Dönemdeki Etkiler
Uzun Dönemdeki Etkiler
Bu yöntem herkeste işe yaramayabilir. Aynı zamanda çok pahalıdır. Eğer kullanılan klasik tedavi işe yarıyorsa bu yöntem kulanılmamalıdır. Enjeksiyon tedavisi diğer yöntemlerin işe yaramadığında ve gerekli cerrahiyi geciktirmek için kullanılmalıdır. Bu konu doktorunuzla tartışılması gereken bir konudur.
7. Eklem İçi Kortizon Enjeksiyonu
Dizde şişlik olan durumlarda en fazla 2-3 kez eklem içi kortizon uygulaması şişliğin ve ağrının kontrolünü sağlayabilir. İleri kireçlenmelerde yine en fazla 2-3 kez uygulanan kortizon hastaların ağrılarını geçici süre kontrol edebilir.
Hafif-orta kireçlenmelerde kortizon uygulaması kireçlenmenin ilerlemesini hızlandırır. Yine 3 den fazla kortizon uygulaması dizde lokal kemik erimesine neden olur. Bu nedenle hangi gerekçe ile olursa olsun 3 ten fazla kortizon uygulanmasının önermiyoruz.
8. RP ve “Kök Hücre” enjeksiyonları
Son yıllarda popülerlik kazanmış ve son derece pahalı bu yöntemlerin “direkt eklem uygulamaları” hakkında olumlu hiçbir objektif bilimsel yayın yoktur. İşe yaradığına ait yayınların tamamı taraflı yazarlar ve dergilerde, çoğunluğu da para karşılığı yaptırılan yayınlardır. Bazı hastalar olumlu sonuçlardan bahsetmekle beraber bu sonuçlar “plasebo etkisi” veya zaten iyileşecek vakalara aittir. Nadiren gerçekten yarar görebilen hastalar olsa da istatistiksel olarak çok çok az sayıdadır.
Bu nedenlerle uygulanmasının hastalara, gerçek fayda sağlamadığı ve gereksiz maliyetler yüklediği için gereksiz olduğu söylenebilir.
9. Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon
Fizik tedavi ve rehabilitasyon kireçlenmelerin başlangıç evrelerinde ve özellikle de diz kapağı altındaki kireçlenmelerde çok etkili olabilir. İlerleyen aşamalarda ise fizik tedavi etkisi azalır. Bazen çok uzun süreli fizik tedavi uygulamaları önerilmektedir. Biz İstanbul Ortopedi Grubu olarak 10 seans fizik tedaviye hiç yanıt yoksa veya son 5 seans fizik tedavi seansında düzelme konusunda ilerleme olmuyorsa fizik tedaviye son veriyoruz. Düzelme devam ettiği sürece fizik tedaviye devam ediyoruz.
Avantajları
Bir diz kireçlenmesinde hastanın artroskopik cerrahisinden yararlanıp yararlanmayacağı kesinlikle cevaplanması zor bir sorudur. Burada ayakta çekilen diz röntgenleri çok yararlıdır. Dizin iç yarısında daralma yok veya çok hafif ise hastaların artroskopiden yararlanabileceği söylenebilir. Dizde daralmanın az olmasına rağmen kıkırdağın ileri hasarlandığı durumlarda hastanın ağrısı geçmeyebilir. Kıkırdağın durumu hakkında MR ipuçları verse de kesin durum tespiti ancak artroskopi sırasında yapılabilir.
Yine de hastaların kesinlikle bilmesi gereken en önemli konu kireçlenmelerde artroskopi hastaların yakınmalarını geçici olarak tedavi etmek için yapılır ve sonuç hakkında garanti verilemez. İleri yaşlarda artroskopi sonrası tamamen ağrısız 10 yıl geçiren hastalar olduğu gibi genç yaşlarda artroskopiden yarar görmeyen hastalarda vardır. Bu konuda diz konusunda deneyimli bir ortopedistle karar vermenizi öneririz.
Kireçlenmelerde artroskopik cerrahi ile diz içindeki hasarlı kıkırdağın, yırtık menisküslerin temizlenip düzeltilmesi yapılır. Sık kullanılan ve kıkırdak-menisküs düzensizliklerini traşlayarak düzeltmeye dayanan bir yöntemdir. Burada yeni kıkırdak oluşumu söz konusu değildir. Sadece yüzeylerin düzeltilmesi ile sürtünmeyi, aşınmayı ve ağrıyı azaltmayı amaçlar. Kolay bir teknik olmakla birlikte çok nazik yapılması gereken bir işlemdir. Fazlası aşırı kıkırdak kaybı ile daha fazla probleme neden olabilir.
Hastalar 4 saat hastanede tutulmakta ve sonrasında evlerine yollanmaktadır. Ameliyat sonrası ağrı olmamaktadır. Ameliyattan hemen sonra hasta koltuk değneği kullanmadan direkt bacağına yük vererek yürüyebilmekte, merdiven inip çıkabilmektedir. 3 gün buz uygulaması ve ev istirahati sonrası hastalar 10-20 günde günlük işlerine geri dönebilmektedir. Hastalar yürüyüşe 4-6 haf tada başlayabilmekte ve spora 2-3. ay sonunda dönmektedirler. Dizde şişme bazen 3 aya kadar devam etmekte fakat günlük aktiviteleri çok fazla etkilememektedir.
İstanbul Ortopedi Grubu olarak operasyon sonrası fizik tedavi genellikle önerilmektedir.
1. Kireçlenmelerde Artroskopik Cerrahi
Dizde hafif-orta kireçlenmelerde başarılı sonuçlar alınabilen bir yöntemdir. Özellikle de diz kapağı altındaki kireçlenmelerde (ön diz ağrılarına bakınız) artroskobik cerrahi ile çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Artroskobik cerrahi de eklem içine küçük bir delikten bir kamera yerleştirilerek görüntü monitöre aktarılır. Sonrasında da operatör yine küçük bir delikten eklem içine sokulan değişik cerrahi aletlerle monitörden izleyerek operasyonu gerçekleştirir. Artroskobik cerrahide kullanılan cerrahi aletler kalem ucu büyüklüğündedir.
2. Kemik Yönlendirme Ameliyatları
Genç ve dizin iç yarısının daraldığı dış yarısının ise sağlıklı olduğu durumlarda yapılır. Kaval kemiğine yapılan bir açı değiştirme operasyonu bacağın yönü dışarı doğru değiştirilir. Böylece yürüme anında ağırlık içten dışa aktarılarak hastanın dizin sağlam dış yarısını kullanması sağlanır. Bu operasyon sonrası hastaların büyük kısmında 5-10 yıl rahat bir yaşam sağlanabilmektedir.
Açık yapılan bir operasyondur. Kemiğe yapılacak tespit yöntemine göre operasyon sonrası takip belirlenir. Biz İstanbul Ortopedi Grubu olarak plak-vida tespiti uygulamaktayız. Hastalarımız ameliyatın ertesi günü bir dizlik yardımıyla bacağa yük vererek yürüyebilmekte yük vermeden dizlerini bükmelerine izin vermekteyiz.
3. Biyolojik protezler
Eklemde dizin kemiksel uyumunun bozulmadığı kireçlenme var ve yaşınız 40 yaşın altında ise eklemin hasarlı kısımlarının kadavradan alınan eklem yüzeyleri ile değiştirilmesi iyi bir yöntemdir. Nadiren 50 yaş altında özel vakalarda da tercih edilebilir. Bu işleme genellikle düzeltici kemik işlemleri, bağ rekonstriksiyonları eklenmesi gerekebilir. Öncelikle tomografik ölçümle uygun kadavra bulunması gerekir. Kadavradan nakil yapmak çok pahalı bir işlemdir.
4. Diz Protezi
Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir. Protez denince dizde eklem yapan üç kemiğin eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır.
Protez ilaç, diz içi enjeksiyon ve fizik tedaviye cevap vermeyen kireçlenmelerde diz artroskopisinden ve yönlendirme ameliyatlarından yarar görmeyeceği düşünülen ya da daha önce bu operasyonları geçirdikten sonra yakınmaları yineleyen hastalarda iyi bir seçenektir. Yukarıdaki alternatif tedavilere cevap yok ve diz sorunları hastanın hayat standartını bozuyorsa diz protezi gereklidir denebilir. Günümüzde protez ömrünün 20-25 yıla uzadığı düşünülürse yapım yaşı yerine hayat standartı kavramı daha önemli hale gelmiştir. Yine de 55 yaş altındaki kişilerde diğer tedavi yöntemleri sonuna kadar denenmelidir. 55-65 yaşları arası diğer tedavi yöntemleri avantajlı olabilir. 65 yaş üzeri rahatlıkla uygulanabilir. ( Bkz: Diz Protezi )
Ana karar verme kriteri ağrıdır. Aşağıdaki karar rehberi dünyada genel kabul gören ve İstanbul Ortopedi Grubu olarak büyük oranda uyguladığımız bir rehberdir. Unutmamak gerekir ki bazı kişilerde bu rehberin dışında uygulamalar gerekebilir.
Karar verirken MR dan çok ayakta yük verme sırasında ve değişik yönlerden çekilmiş düz röntgen filmlerine ihtiyaç vardır. Kireçlenmelerde karar verirken en önemli kriter kireçlenmenin yaygınlığı - derecesi ve hastanın yaşıdır. Dizin 3 bölümü vardır. İç - dış - diz kapağı altı.
Bu 3 bölgenin hepsinde veya 2 bölgesinde ileri kireçlenme varsa yaş, kilo göz önüne almadan protez öneriyorum. Eğer hastanın protez operasyonu gecikecekse eklem içihyaluronik asit enjeksiyonları öneriyorum
Dizin 1 veya 2 bölgesinde hafif dereceli kireçlenme var ve hasta yaşı 60 ın altında iseArtroskopik temizlik ve bazen ek olarak "artrosurface" yüzey kaplama mini protezlerini öneriyorum. Bu operasyon sonrası eklem içi hyaluronik asit enjeksiyonları ile sonraki süreci geciktirmeye çalışıyorum.
Dizin 1 veya 2 bölgesinde hafif dereceli kireçlenme var ve hasta yaşı 60 ın üstünde ise artroskopik temizlik ve eklem içi hyaluronik asit enjeksiyonları ile hastanın ağrılarının günlük aktivitelere izin verecek seviyede tutmaya çalışıyorum. Ağrılar günlük aktiviteleri engelleyecek seviyeye ulaşırsa total diz protezi öneriyorum.
Dizin yalnız iç bölümünde orta-ileri dereceli kireçlenme var ve hasta 55 yaş altında ise "düzeltici kemik kesimleri" öneriyorum. Aynı işlem sırasında artroskopik temizlikekliyorum. Hasta 55 - 65 yaş arasında ise "unikondiler" denilen yarım diz protezi öneriyorum. 65 yaş üstünde total diz protezi öneriyorum.
Dizin yalnız diz kapağı altında hafif dereceli kireçlenmelere ön diz ağrılarındaki tedaviyi uyguluyorum. Orta-ileri kireçlenmelerde "fulkerson osteotomisi" denilen diz kapağını kaldırarak sürtünmeyi azaltan bir yöntem uyguluyorum. Nadiren "artrosurface" yüzey kaplama mini protezlerini öneriyorum.
127
Diz kireçlenmesi kelime anlamından farklı olarak dizdeki kıkırdak yapının kaybı ...
Çapraz bağlar diz ekleminin içinden uyluk (femur) ve kaval (tibia) ...
Ön çapraz bağ diz ekleminde bulunan oldukça önemli bir bağ ...